2025 yılının Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle "Aile Yılı" olarak ilan edilmesinin ardından, Trabzon Milletvekili Av. Sibel Suiçmez, kadın hakları konusundaki endişelerini TBMM'de dile getirdi.Suiçmez, özellikle kadınların toplumsal yaşamda eşit haklara sahip olması gerektiğini vurgulayarak, iktidarın uyguladığı politikaların kadınları dezavantajlı hale getirdiğini belirtti.
Kadın Haklarına Dikkat Çeken Suiçmez: “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Sağlanamıyor”
Suiçmez, 2025 yılı "Aile Yılı" ilanının ardından yaptığı açıklamada, toplumda toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlaması gereken hükümetin, kadınların kazanılmış haklarını tehdit eden adımlar attığını ifade etti.
Suiçmez,
"Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlaması gereken iktidar kadınların kazanılmış haklarının kaybedilmesine yol açacak adımlar atarak kadına karşı şiddet ve ayrımcılıkla mücadelede inandırıcılığını yitirmiş durumdadır. Bu yıl Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Nüfus Politikaları Kurulu ve Aile Enstitüsü kurulmuş ve 2025 yılı aile yıllı olarak ilan edilmiştir. Kadınları bireysel ve eşit vatandaşlar olarak görmeyen bu bakış açısı, erkek egemenliğini güçlendirmekte toplumsal cinsiyet eşitliğini ortadan kaldırmaktadır. " ifadelerini kullandı.
Doğum Oranı Arttırma Çabaları Kadınların Sağlığını Tehdit Ediyor
Suiçmez, özellikle doğum oranlarını artırmaya yönelik politikaların çoğunlukla etkisiz kaldığını belirterek, bu tür uygulamaların kadınların toplumdaki yerine ve sağlığına zarar verdiğini ifade etti.Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun 2023 raporuna atıfta bulunan Suiçmez,
"Kadınları sadece doğurganlık aracı olarak görmek, onların toplumsal yaşamda güçlenmelerini engellemektedir" dedi.Son olarak, kadınların toplumsal yaşamda eşit ve güçlü bir konumda olmalarının, tüm toplum için faydalı olacağına dikkat çeken Suiçmez, aile odaklı politikalara karşı uyarılarda bulundu.
"Değerli basın mensupları, kadınların güçlenmesi toplumun güçlenmesidir. Kadınları koruyamayan bir politikayı aile adı altında kutsallaştırmak çözüm değil, sorunun ta kendisidir. Bu politikalardan vazgeçilmediği takdirde aile yılı adı altında yapılanlar kadınların ikinci plana itildiği ve eşitsizliğin kurumsallaştığı bir yılı simgelemekten öteye geçmeyecektir." şeklinde konuştu.