Giresun’da 40 yıllık öğretmenlik mesleğini tamamlayan Mustafa Sarısaray, emekliliğin ardından da eğitim sevdasından vazgeçmedi. Engelli torununu her sabah tekerlekli sandalye ile okula getiren Sarısaray, bu fedakarlığı sadece bir aile görevi olarak görmüyor; aynı zamanda eğitime gönül veren bir misyon olarak sürdürüyor.Torununu okulda beklediği saatleri boşa harcamak istemeyen Sarısaray, gönüllü olarak okulun "Papatya Sınıfı"na giriyor. Öğrencilere okuma alışkanlığı kazandırıyor, imla kuralları öğretiyor ve sınavlara hazırlık sürecinde bire bir destek sağlıyor. Sınıf öğretmeni olarak geçirdiği uzun yılların ardından bilgi ve deneyimini paylaşmaya devam eden Sarısaray, “Bir eğitimci olarak çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak, onların eğitim eksiklerini tamamlamak benim için büyük bir mutluluk. Şimdiye dek onlarca öğrencinin hayatına dokunduğuma inanıyorum. Eğitim sadece dört duvar arasında değil, hayatın içinde şekillenmeye devam ettiğine inanıyorum. Bu şekilde onlarca öğrencinin hayatına dokunduğuma inanıyorum. Bu benim için bir mutluluk kaynağıdır. Kimi öğrencilerin de liselere, sınavlara hazırlanmalarına yardımcı oluyorum" dedi.Mustafa Sarısaray’ın bu özverili çabası, öğretmenliğin sadece bir meslek değil, bir yaşam biçimi olduğunun güçlü bir kanıtı. Onun hikayesi, eğitim aşkının emeklilikle bitmeyeceğini ve bir insanın çevresine nasıl ilham verebileceğini gösteriyor.
