Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerin ardından Adıyaman'daki evi hasar alan Hacer Arpacıoğlu, 3 çocuğu ile Trabzon'daki Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı Doğu Karadeniz Kız Öğrenci Yurdu'na yerleştirildi.Arpacıoğlu, AA muhabirine, deprem anında aynı odada kaldığı kızının kendisini uyandırdığını söyledi.
İlk anda deprem olduğunu anlayamadığını belirten 44 yaşındaki Arpacıoğlu, "Fırtına oluyor, gök gürlüyor, dolu yağıyor sandım. 'Ne oluyor Ezgi' dedim, kızım bir taraftan bağırıyor, çığlık çığlığa, 'Anne kalkın, koş gidelim, öbür çocukları uyandıralım' diyor ama ne yapabilirim ki şoktaydım." dedi.Arpacıoğlu, sarsıntı sırasında duvarların üzerlerine doğru geldiğini vurgulayarak, "O an bitmek bilmedi, bir ömürmüş gibi geldi, 'Allah'ım artık ne olur dursun' dedim, dursun ki öbür çocuklara bakabileyim." diye konuştu.
Sarsıntının azalması ile 5 çocuğu ile evden çıktıklarını dile getiren Arpacıoğlu, herkesin de çığlık çığlığa sokağa döküldüğünü, o sırada büyük bir kargaşa yaşandığını ifade etti.Arpacıoğlu, daha önce böyle bir şey yaşamadığını gözyaşlarıyla anlatarak, şöyle devam etti:
"Aracımıza binerek, eşimin dükkanının önünde beklemeye başladık. Tam bitti derken ikinci deprem başladı, yolun ortasında ayakta duramıyorsunuz, durmanız imkansız bir şey, çömeldik yere. Elektrik direklerinin telleri koptu, evler gümbür gümbür dökülmeye başladı. İlk depremde darbe alanlar, ikinci depremde yıkılmaya başladı. Kara yolu parçalandı ve içinden dumanlar çıktı. Enkazlar yanı başımızda, biz yolun ortasındaydık. Cesaret edip evlere giremedik. 6 gün arabanın içinde yattık. Allah razı olsun, oraya yardım getiren minibüsler vardı. AFAD'a müracaat ettik, onlar bizi buraya ulaştırdı. Üç çocuğum benimle geldi, eşim dükkanı bırakmak istemedi, iki çocuğum da onunla kaldı."
İlk anda deprem olduğunu anlayamadığını belirten 44 yaşındaki Arpacıoğlu, "Fırtına oluyor, gök gürlüyor, dolu yağıyor sandım. 'Ne oluyor Ezgi' dedim, kızım bir taraftan bağırıyor, çığlık çığlığa, 'Anne kalkın, koş gidelim, öbür çocukları uyandıralım' diyor ama ne yapabilirim ki şoktaydım." dedi.Arpacıoğlu, sarsıntı sırasında duvarların üzerlerine doğru geldiğini vurgulayarak, "O an bitmek bilmedi, bir ömürmüş gibi geldi, 'Allah'ım artık ne olur dursun' dedim, dursun ki öbür çocuklara bakabileyim." diye konuştu.
Sarsıntının azalması ile 5 çocuğu ile evden çıktıklarını dile getiren Arpacıoğlu, herkesin de çığlık çığlığa sokağa döküldüğünü, o sırada büyük bir kargaşa yaşandığını ifade etti.Arpacıoğlu, daha önce böyle bir şey yaşamadığını gözyaşlarıyla anlatarak, şöyle devam etti:
"Aracımıza binerek, eşimin dükkanının önünde beklemeye başladık. Tam bitti derken ikinci deprem başladı, yolun ortasında ayakta duramıyorsunuz, durmanız imkansız bir şey, çömeldik yere. Elektrik direklerinin telleri koptu, evler gümbür gümbür dökülmeye başladı. İlk depremde darbe alanlar, ikinci depremde yıkılmaya başladı. Kara yolu parçalandı ve içinden dumanlar çıktı. Enkazlar yanı başımızda, biz yolun ortasındaydık. Cesaret edip evlere giremedik. 6 gün arabanın içinde yattık. Allah razı olsun, oraya yardım getiren minibüsler vardı. AFAD'a müracaat ettik, onlar bizi buraya ulaştırdı. Üç çocuğum benimle geldi, eşim dükkanı bırakmak istemedi, iki çocuğum da onunla kaldı."
