Trabzon’un Araklı ilçesindeki Ayvadere HES tüneli için yapılan patlatmalar bölge halkını adeta diken üstünde bırakıyor. Her an bir sarsıntı yaşayabilecekleri korkusu içinde olan vatandaşlar, kimsenin seslerini duyup sorunlarına çözüm üretmediklerini öne sürdü.MİLLETVEKİLİ BALTA SÖZ VERDİ AMA!..Değirmencik Mahallesi sakinlerinden Mustafa Limanoğlu, TBMM Çevre Komisyonu Başkanı ve AK Parti Trabzon Milletvekili Muhammet Balta’nın söz verdiği halde kendileriyle ile görüşmediğini ifade ederek, seslerinin duyulmasını istedi.YARININ NE GETİRECEĞİ BELLİ DEĞİLMerkez Mahallesinden Alaattin Genç ise, “Ben dinamit patlatılan köydeyim. HES’in 2 kilometre yukarısındayım. Dinamit patlatıldığında evin kapıları kapalı olduğu zaman büyük bir ses geliyor. Bir titreşim oluyor. O kadar şiddetli ki, ben bu kadar şiddetli bir patlama görmedim. Dinamit patlatmalarını gizlemeye çalışıyorlar ama titreşim her şeyi ortaya koyuyor. Burası sonuçta bir köy. Evler eski. Bugün bir şey olmasa bile yarının ne getireceği belli değil.” eleştirilerinde bulundu.CANIMIZI, MALIMIZI KORUMAYA ÇALIŞIYORUZDeğirmencik Mahallesi sakinlerinden Osman Öztürk de, “Hiç kimsenin bilgisi olmadan burada periyodik aralıklarla patlatmalar yapılıyor. Biz kendi canımızı, malımızı korumaya çalışıyoruz. Bu patlatmalar olduğu zaman heyelanlar nüksetmez mi? Köyümüzün çok yerleri çatlak. İlerde ne olacak? Dinleyen olmadı. Bir kişinin ayaklarının altına 15 bin kişilik bir köy serildi.” serzenişinde bulundu. Ozan Albayrak da, “Bizim köyümüz kaygan bir zemin. Söz veriyorlar, sözlerini yerini getirmiyorlar.” dedi.Trabzon’un Araklı ilçesindeki Ayvadere HES tüneli için yapılan patlatmalar bölge halkını adeta diken üstünde bırakıyor. Her an bir sarsıntı yaşayabilecekleri korkusu içinde olan vatandaşlar, kimsenin seslerini duyup sorunlarına çözüm üretmediklerini öne sürdü. Değirmencik Mahallesi sakinlerinden Mustafa Limanoğlu, TBMM Çevre Komisyonu Başkanı ve AK Parti Trabzon Milletvekili Muhammet Balta’nın söz verdiği halde kendileriyle ile görüşmediğini ifade ederek, seslerinin duyulmasını istedi. Limanoğlu, “Zaman zaman patlatmalardan etkileniyoruz. Şu an yapılan patlatmalardan en çok merkez köy var. Ciddi sıkıntılar var, patlamalardan ciddi etkilenenler var. Biz HES’e karşı değiliz. Bu tünelde yapılan patlatmalar bizim köyümüze zarar veriyor. Köyümüzün ayrı bir özelliği var. Tamamen afet bölgesi. Yapılan etütlerde 30 ila 60 metre arasında toprak kayması olabileceği yazıyor. Maalesef muhatap bulamıyoruz. Derdimizi anlatabileceğimiz birini bulamıyoruz. Milletvekillerimizden sadece Bahar Ayvazoğlu hanımefendi bir yere kadar bize destek oldu. Defalarca aramamıza rağmen Muhammet Balta Bey’le bir sefer görüşebildim. Ondan sonra görüşemedim. Ben bir sefer aradığımda telefonu açtı ve maça geleceğini söyledi. Maçtan önce aradım açmadı. Mesaj yazdım. Sonrasında bir toplantıda olduğunu sonra görüşeceğimizi söyledi. Ancak maalesef bir türlü destek alamadık. İl Başkanı elinden geldiği kadar bize destek oldu. Ben insanları suçlamıyorum. Büyükşehir Belediye Başkanı buna olur vermedi. Nasıl oluyorsa bu iş Ankara’dan, Çevre ve Şehircilik ’ten bitmiş. Muhammet Balta’yı arıyorum. ‘Ben ne yapayım, Çevre ve Şehircilikten adamlar bütün olurları almış.’ diyor. Ben samimi söylüyorum. Alınan olurların hepsi sahte. Biz mahkemeye de verdik ama geç kaldığımız söylendi. Biz geç kaldık ama bizim bu projeden haberimiz olmadı ki!.. Her şey gizli kapaklı yapılmış bitmiş. Şu anda bunların yapmış olduğu anlaşma gereği 15 Mart-15 Haziran arası patlatma yapmaması gerekiyor. Sözleşmelerinde bu var. Bunlar kimseyi dinlemiyor, devleti de dinlemiyor.” ifadelerini kullandı.KENDİ CANIMIZI, MALIMIZI KORUMAYA ÇALIŞIYORUZDeğirmencik Mahallesi sakinlerinden Osman Öztürk de, “Hiç kimsenin bilgisi olmadan burada periyodik aralıklarla patlatmalar yapılıyor. Biz burada HES yapılacağını proje hazırlandıktan yıllar sonra duyduk. Projeler yapılmış, projeler birkaç kere değişmiş. Müteahhitleri birkaç kere değişmiş. Köyümüze CHP’den Milletvekili Akif Hamzaçebi geldi, İYİ Parti’den Milletvekili Hüseyin Örs geldi. Başta Milletvekili Bahar Ayvazoğlu da çok yardımcı oldu. Burada çok büyük olaylar var. Burada yalanlarla yola gidiliyor. Bulunduğum yer Değirmencik Mahallesi. Yapılacak olan HES’te önce isim yalanı var. Ayvadere HES deniliyor, Ayvadere’nin bizimle hiç alakası yok. Yalan buradan başlamış. İkinci yalan tünelin çapı. 4.5 metre olacak tünelin çapı, 7.5 çapında yapılıyor. Hepsi elimizdeki yazılarda, belgelerde var. Biz bu projeye karşı çıkınca başka bir köyde toplantı düzenlediler. Projeyi köylüye duyurmak zorundalar ya bir başka köyde toplantı yaptılar. Biz de protesto ettik. Biz bunu köylüye duyurduk diye 12 megavat gücünde proje sunuyorlar. Bu nasıl bir iş? Dere geçerken at değiştirilir mi? Bizim köyümüz 10 yıllardır 3 ya da 4 yerinden seller gelmektedir. Bu seller yüzünden köyümüzün altından geçen yol, derenin karşısına geçirdiler. Köyümüzün DSİ tarafından kısmen heyelan bölgesidir diye raporu var. Biz kendi canımızı, malımızı korumaya çalışıyoruz. Köyümüzde yapılan bina maliyeti, yapılacak olan HES’in kat kat üzeri. Bu patlatmalar olduğu zaman heyelanlar nüksetmez mi? Köyümüzün çok yerleri çatlak. Camimizin duvarları çatlak, camiye çıkan 70 basamak var, onlar çatlak. Mezar taşlarımız çatlak. İlerde ne olacak? Dinleyen olmadı. Bir kişiye 15 bin kişi teslim edilebilir mi? Bir kişinin ayaklarının altına 15 bin kişilik bir köy serildi.” serzenişinde bulundu. Değirmencik’ten Ozan Albayrak da, “Bizim köyümüz kaygan bir zemin. Sorunlarımızı dile getirdiğimiz zaman söz veriyorlar, sözlerini yerini getirmiyorlar. Biz köyümüz için mücadele veriyoruz mama kuralsız çalışmalar yapıyorlar, dinamit patlatıyorlar. Ne yazık ki burada sakıncalı işler var.” ifadelerini kullandı.YARININ NE GETİRECEĞİ BELLİ DEĞİLMerkez Mahallesinden Alaattin Genç ise, “Ben dinamit patlatılan köydeyim. HES’in 2 kilometre yukarısındayım. Dinamit patlatıldığında evin kapıları kapalı olduğu zaman büyük bir ses geliyor. Bir titreşim oluyor. O kadar şiddetli ki, ben bu kadar şiddetli bir patlama görmedim. Dinamit patlatmalarını gizlemeye çalışıyorlar ama titreşim her şeyi ortaya koyuyor. Burası sonuçta bir köy. Evler eski. Bugün bir şey olmasa bile yarının ne getireceği belli değil. Yarın evimiz zarar görse, evin altında kalsak ne talep edebiliriz? Sigortamız yok, bir şeyimiz yok. Endişeliyiz.” açıklamalarında bulundu.Songül MAZLUM