Favori olarak; çıktığı maçta Trabzonspor her anlamda oyun üstünlüğünü elde edemese de, neticeyi elde etmeyi başararak orta sıralara tutunmayı sağladı.. Lakin ligi ilk 4 sıra içerisinde bitirebilmek mümkün gözükmemektedir. O anlamda Türkiye Kupası çok önemlidir..
Bununla birlikte; kendi sahanızda 3-0 öne geçtiğiniz karşılaşmada rakip sendelemeye başlamışken, bir "orkestra" gibi hareket ederek 5-0'lık ezici bir galibiyet elde edemiyorsanız, bu durum; kadro mühendisliği anlamında saha da bireysel yeteneklerin olduğunu, lakin bir "orkestra" misali oyun sisteminin ve birlik beraberliğin henüz oturmadığını, bir gösterge olarak ortaya koyar. Nitekim skoru elde ettikten sonra ortaya çıkan konsantrasyon kaybı'da, bunun delilidir..

GÜNEŞ'e DAİR;
Kimileri Güneş'ci veya Avcı'cı diye ayrılabilir. Biz herhangi bir ayrıma girmeyiz tek yol ayrımımız; Trabzonspor lehine saf tutmaktır.. Geride kalan günlerde dile getirdiğimiz gibi; sezon başı yapılan transferlerin nasıl % 60'ı başarılı ise, devre arası transferler de % 90 başarılıdır.. Yani her iki hoca da elinden geldiğince ortaya bir emek koymuştur, lakin Avcı için olumsuz tablo; sezon başı transferlerin kampa yetişmemesi, Güneş içinse; kendi kurmadığı kadroya gelip omurga oturtmaya çalışıyor oluşudur. Hem de kadro kalitesi anlamında F. Bahçe ve G. Saray ile bu kadar kalite farkı varken..
Bugün her şeye rağmen Trabzonspor düşme hattından kurtulup, saha da 3-5 pas yapabiliyor, ortaya mücadele koyuyorsa bu Güneş sayesindedir. Biz birileri istiyor diye "Cadı Avı" yapmayacağız..
Lakin Güneş'e eleştiri getirmek gerekirse; 1- O. Zubkov hala orjin mevkisinde başlatılmıyor. 2- D. Sikan sol kanat forvette köreltilmemeli.. 3- Bundan sonraki süreçte gelecek sezona dair omurgayı oturtmak adına doğru 11 sahaya sürülmeli ve 4- Denis Draguş sol kanat forvet olarak kazanılmalı, Sikan en ileri uçta Banza ile rekabete sokulmalıdır..

YÖNETİME DAİR;
Beşiktaş mağlubiyeti akabinde ayyuka çıktı bazı şeyler; özellikle yerel medya da Güneş'e dair okların bazı merkezlerden çevriltilmesi, Güneş'e yönelik takımın içinde olduğu mevcut tablonun ihale olarak yıkılmaya çalışılması, bu sayede de yönetimin geride kalan 2,5 yıllık süreçteki sportif başarısızlığının üstünün kapatılma stratejisi..
Doğu Avrupa'nın Mourinho'su olarak getirilip "çöp transferler" sebebiyle tüm ihale üstüne yıkılıp şutlanan Nenad Bjelica ve sezon başı kampına yetişmeyen transferler sebebiyle takımda oyun sistemi ve kondisyon durumu oturmadığı için; GSM adresi taraftarlara dağıtılarak hakaret vari mesajlar ile istifaya zorlanıp, ihale üstüne yıkılan Abdullah Avcı süreçleri ile şu an Güneş üstüne oynanan oyun arasında hiçbir fark yoktur.. Hepsinin ortak noktası; ihale antrenörlere yıkılarak; yöneticileri sağlama alma projeleridir.. Tıpkı bağımsız olmayan ana akım medya üzerinden Türkiye'nin içinde olduğu tüm olumsuz koşulların "Muhalefet Partilerine" yıkılmaya çalışılması gibi.. Bu mesele zihniyet ve kültür meselesidir..
Kongre öncesi; Ağaoğlu ve Hacıkerimoğlu, Başkan adayları olarak çıkma ihtimali taşırken; simge ve sembol olarak; Güneş'i göreve getirip, "Derin Trabzonspor'da" güç devşirerek, siyaset desteğini de arkaya alıp, aday çıkmasını engelleyip kongreyi Doğan yönetimi kazanırken, Şenol Güneş önemli bir hoca'da, "dereyi geçtikten sonra" kendilerini başarısızlıktan aklamak adına, tüm olumsuz tabloyu ihale olarak üstüne yıkabilecekleri basit sıradan bir hoca mıdır?

Doğan yönetimi; Günebakış, Karadeniz ve 61saat gibi yerel medyanın önemli bazı lokomotiflerinin yetkililerine; maddi kaynak teklif ederek; Güneş'e dair olumsuz haberler yapın kamuoyunu yönlendirin ve istifaya zorlayın demiş midir? Bakın önemli bir istihbarattır bu duyum! Biz boşa edebiyat yapmayız.. "Basın Medya alanında faaliyet yapmak; objektif bir süreçtir beyler, bağımsız basın anlayışına lütfen dikkat edelim"..
Peki neden? çünkü; Şenol Güneş, bir Trabzonspor simgesi olarak, siyasetin de onayı ile geldiği kulüpte, bu yönetimin de üstünde bir semboldür ve her an yönetimin üstünde yer alan varlığı ile bir Demokles kılıcıdır.. Gelecek sezon Güneş varlığı sebebiyle olumsuz bir tablo ortaya çıkmaz, lakin 2,5 yıldır sportif başarısız olan Doğan yönetiminin olası yanlış transferleri sebebiyle çıkabilir, öyle bir tablo da da yönetim koltuğunu koruyamaz bu bir denklem ve stratejidir..
Trabzonspor'un içinde olduğu tablodan çıkarak, hali hazırda emeklediği tabloyu, nokta atış 5 kalite takviye ile koşan bir yapıya dönüştürmesi ve gelecek sezon zirve mücadelesi verebilmesi adına Şenol Güneş'e ihtiyacı vardır. Güneş'siz bir planlama yapmak isteyenler; 2026-27 sezonundan itibaren bu planda hareket etmelidir..
ve yönetime son tavsiyem şudur; Şenol Güneş akil ve stratejik insandır, lakin (73) yaşı gereği tek başına 25 kişilik takıma hakim olmasını beklemek akıl kârı da değildir. Bu anlamda Hüseyin Çimşir haricinde, camianın havasını almış; "Abdullah Ercan ve Tolga Zengin" ikilisi; teknik ekibe antrenör olarak katılmalı ve Güneş'in etrafı üçlü bir yapı ile güçlü kılınmalıdır..
Bordo-Mavi aydınlıklarda buluşabilmek dileğiyle..