Trabzon’da yine bir tiyatro sahnede, ama bu kez sahnenin adı “Kültür Merkezi Krizi.” Başrollerde Ortahisar Belediyesi ve Trabzon Büyükşehir Belediyesi…
Perde arkasında ise Kızılay. Ortada bir proje var, kağıt üstünde tamam gibi. Ama iş uygulamaya gelince, birdenbire engeller çıkıyor, roller değişiyor.
Ahmet Kaya diyor ki: “Biz bu işi bitirdik, Kızılay ile el sıkıştık.” Büyükşehir diyor ki: “Hayırdır, biz de buradayız.” Sormazlar mı, 11 yıldır neredeydiniz?
Kültür merkezini düşünen kimse yokken, şimdi birden neden herkes bu arazinin peşine düştü?
Kültür merkezine kim hayır der? Hele ki bir şehir için bu kadar elzemken…
Ama mesele kültür değil, mesele güç!
Kim nerede söz sahibi olacak, hangi tabelada hangi belediyenin adı yazacak? İşin özü budur!
Trabzon’un kültürle, sanatla, gençlerle, etkinliklerle dolup taşması gerekirken, Büyükşehirimiz yetki yarışına girmiş. Birinin düşündüğünü, diğeri baltalıyor. Ortada bir iyi niyet var mı? Belki…
Ama ortada daha büyük bir rekabet olduğu kesin!
11 yıldır belediye başkanlığı yapanlar, şimdiye kadar neden bir kültür merkezi düşünmedi?
Şimdi akıllarına düştüyse, bu nasıl bir tesadüftür ki, tam da Ortahisar Belediyesi’nin planladığı alana denk geldi?
Ortahisar Belediyesi'nin elinde resmi yazılar var. Büyükşehir’in elinde ne var? Eğer bu alanda bir proje düşünülüyorsa, bunun belgesi nerede?
Bu şehirde kültür yatırımları bir inat yarışına dönerse, kazanan kim olur? Ne Büyükşehir, ne Ortahisar… Kaybeden yine Trabzon olur!
Trabzon'un derdi, tabelaya kimin adının yazılacağı değil; Trabzon’un geleceğidir!
Kültüre kim hizmet edecekse, buyursun sahne onun. Ama bu sahnede kimse siyaset yapmasın, koltuk kavgasına tutuşmasın.